30 EKİM 2020 EGE DENİZİ DEPREMİNİN ARDINDAN İZMİR’İ YENİDEN OKUMAK:
30 Temmuz 2024
İzmir Konak Belediyesi - Türkan Saylan Kültür Merkezi
Konak Belediyesi işbirliği ile gerçekleştirilecek bu çalıştay, TÜBİTAK tarafından 1001 - Deprem Araştırmaları Özel Çağrısı kapsamında desteklenen ve Gazi Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, TC Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, ODTÜ, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Gaziantep Üniversitesi’nden çok disiplinli bir ekiple yürütülen "Deprem Anı ve Sonrasındaki Olası Kentsel Nüfus Hareketliliğin Tahmini ve Modellenmesi” başlıklı projeden elde edilen bulguların paylaşılması ve konu ile ilgili yerel paydaşlardan geri dönüşlerin alınmasını amaçlamaktadır.
2022 yılında başlayan proje kapsamında 30 Ekim 2020 yılında Ege Denizi’nde gerçekleşen ve İzmir’i etkileyerek can ve mal kaybına yol açan depremin oluştuğu an ve hemen sonrasındaki kentsel hareketliliğin değişimine ilişkin bir model geliştirilmesi hedeflenmiştir. Çalışma kapsamında hem sosyal medya üzerinden büyük veri kullanılmış, hem de bölgede yaşayanların deneyimlerin toplanması amacıyla hanehalkı anketleri ve ilgili kurum ve kuruluşlarla derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Depremlerden sonra nüfus hareketlerini hızlı ve doğru bir şekilde takip etmek, anlamak ve kestirimlerde bulunmak depremlere karşı kentsel dayanıklılığın artırılmasına olanak sağlamaktadır. Günümüz teknolojilerinden özellikle konuma dayalı büyük veriden yararlanmak, afet yönetim sürecinin deprem öncesi hazırlık aşaması ve deprem anından itibaren müdahale aşamasına kadar hızlı, etkin ve verimli müdahaleler yapılmasını olanaklı kılmaktadır. Deprem anı ve sonrasındaki kentte yaşanan hareketliliğin analizleri sonucunda geliştirilen tahmin modellemesi ile deprem riski altında bulunan farklı yerleşimlerin de kentsel afet yönetimine ilişkin uygulama ve politika geliştirmelerinde yol gösterici olacağı öngörülmektedir.
Bu çalıştayın konuyla ilgili tüm merkezi ve yerel kurumların ilgili birimlerine, akademiye, sivil toplum kuruluşlarına ve İzmirlilere katkı sağlayacağı, farklı bir perspektiften hem yerel yönetimler ve hem de acil müdahale birimleri için öncü ve yol gösterici olacağı düşünülmektedir.